Yapay şelale yazmak değil de yapay şelaleler yazmak oldukça zor. Hele de bilgisayarda aman aman. Ben çok zorlanıyorum belki benimle ilgilidir. Okuması bile zor değil mi ama? Heceliyorum bakın: Ya-pay Şe-la-le-
ler... Zor zor. Neyse konumuza dönersek; suya hasret zamanlar yaşıyoruz. Yağmur duasına çıkacağımız günler geri gelecek galiba. O sebeple yapay ya da doğal şelale dedik mi orada herkes durur, fotoğraf çektirir, suyuna bir iki çıp çıp yapar muhakkak. Şimdi bir de şehir merkezlerine doğal kayalardan hiç farkı olmayan yapay kayalarla yapay şelaleler inşa ediliyor. Dünyada ve Türkiye'de harika örnekleri var. Misal Antalya'da Manavgat'ta devasa bir yapay şelale yapılmış. Bkz. görselleri şöyledir:
İhtişama bakınca kim inanır ki yapay olduğuna. Sanki dağı oyup şelaleyi çıkarmışlar gibi. Fıskiyeleri de koymuşlar aşağıdaki havuza. Gel de fotoğraf çektirme önünde. Hele bir de gece o fıskiyeler ışıklandırılınca harika bir manzara ayaklarınızın altına serilir. Gidip görmek lazım. Yurtdışında bu tarz
fıskiyeli sistemler daha çok nehirlerin, göllerin üzerine yapılıyor. Sudan tasarruf için faydalı da aslında. Gerçi teknoloji son noktada olduğu için
fıskiye sistemleri suyu devir daim ederek israf etmiyorlar. Dünyanın en büyük yapay şelalesi de şöyledir ki İtalya'da yer alır ve boyu 165 metredir. ABD'de de dünyanın en büyük iç mekan yapay şelalesi yer almaktadır. Aşağıda paylaşıyorum efendim. Keyifli günler dileriz.
(Görseller Sırasıyla: İtalya - Cascatemarmore, Singapor - Jurong Falls, ABD - Detroit )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder